Konferans bildirisi Açık Erişim

TÜRK DIŞ POLİTİKASININ DÖNÜŞEN GÜVENLİK YAKLAŞIMI: NATO VE RUSYA KARŞISINDA RİSK DENGELEME (HEDGING) STRATEJİSİ VE SONUÇLARI

Donduran, Can


DataCite XML

<?xml version='1.0' encoding='utf-8'?>
<resource xmlns:xsi="http://www.w3.org/2001/XMLSchema-instance" xmlns="http://datacite.org/schema/kernel-4" xsi:schemaLocation="http://datacite.org/schema/kernel-4 http://schema.datacite.org/meta/kernel-4.1/metadata.xsd">
  <identifier identifierType="DOI">10.48623/aperta.252219</identifier>
  <creators>
    <creator>
      <creatorName>Donduran, Can</creatorName>
      <givenName>Can</givenName>
      <familyName>Donduran</familyName>
      <nameIdentifier nameIdentifierScheme="ORCID" schemeURI="http://orcid.org/">0000-0003-2737-1410</nameIdentifier>
      <affiliation>İstinye Üniversitesi</affiliation>
    </creator>
  </creators>
  <titles>
    <title>Türk Diş Poli̇ti̇kasinin Dönüşen Güvenli̇k Yaklaşimi: Nato Ve Rusya Karşisinda Ri̇sk Dengeleme (Hedging) Strateji̇si̇ Ve Sonuçlari</title>
  </titles>
  <publisher>Aperta</publisher>
  <publicationYear>2023</publicationYear>
  <subjects>
    <subject>Güvenlik</subject>
    <subject>NATO</subject>
    <subject>Risk Dengeleme Stratejisi</subject>
    <subject>Rusya</subject>
    <subject>Türk Dış Politikası</subject>
  </subjects>
  <dates>
    <date dateType="Issued">2023-01-17</date>
  </dates>
  <resourceType resourceTypeGeneral="Text">Conference paper</resourceType>
  <alternateIdentifiers>
    <alternateIdentifier alternateIdentifierType="url">https://aperta.ulakbim.gov.tr/record/252219</alternateIdentifier>
  </alternateIdentifiers>
  <relatedIdentifiers>
    <relatedIdentifier relatedIdentifierType="DOI" relationType="IsVersionOf">10.48623/aperta.252218</relatedIdentifier>
  </relatedIdentifiers>
  <rightsList>
    <rights rightsURI="https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/">Creative Commons Attribution-NonCommercial</rights>
    <rights rightsURI="info:eu-repo/semantics/openAccess">Open Access</rights>
  </rightsList>
  <descriptions>
    <description descriptionType="Abstract">&lt;p&gt;G&amp;uuml;n&amp;uuml;m&amp;uuml;zde, &amp;ouml;zellikle g&amp;uuml;venlik alanında uluslararası akt&amp;ouml;rlerin algıları ve&lt;br&gt;
davranış tercihleri hızla değişmektedir. &amp;Ouml;yle ki devletlerin g&amp;uuml;venlik&lt;br&gt;
stratejilerinin a&amp;ccedil;ıklanmasında geleneksel dengeleme ve peşine takılma ikilemi,&lt;br&gt;
pek &amp;ccedil;ok durumu a&amp;ccedil;ıklamak adına yetersiz kalmaktadır. Gittik&amp;ccedil;e belirginleşen &amp;ccedil;ok&lt;br&gt;
kutuplulaşma, uluslararası g&amp;uuml;venliğin k&amp;uuml;&amp;ccedil;&amp;uuml;k ve orta b&amp;uuml;y&amp;uuml;kl&amp;uuml;kteki (ikincil)&lt;br&gt;
akt&amp;ouml;rlerin algı ve davranış tercihlerine karşı duyarlılığının artması sonucunu&lt;br&gt;
doğurmuştur. İkincil akt&amp;ouml;rlerin, başat g&amp;uuml;&amp;ccedil;ler arasındaki rekabete y&amp;ouml;nelik&lt;br&gt;
tutumları ve yaklaşımları g&amp;uuml;n&amp;uuml;m&amp;uuml;zde, yakın ge&amp;ccedil;mişte hi&amp;ccedil; olmadığı kadar&lt;br&gt;
belirleyicidir. Değişen ulusal ve uluslararası dengelerden ka&amp;ccedil;ınılmaz olarak hayli&lt;br&gt;
etkilenen T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;nin g&amp;uuml;venlik stratejisi de yaşanan bu d&amp;ouml;n&amp;uuml;ş&amp;uuml;me bağışık&lt;br&gt;
değildir. İkincil bir akt&amp;ouml;r olarak, T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;nin Rusya ve NATO arasındaki&lt;br&gt;
m&amp;uuml;cadele karşısındaki yaklaşımının, Ankara&amp;rsquo;nın son d&amp;ouml;nemde d&amp;ouml;n&amp;uuml;şen g&amp;uuml;venlik&lt;br&gt;
stratejisi ve algısı &amp;uuml;zerinden incelenmesi hayli &amp;ouml;nemlidir.&lt;br&gt;
İki başat g&amp;uuml;&amp;ccedil; arasındaki gerginlikten istifade ederek b&amp;ouml;lgesel &amp;ouml;l&amp;ccedil;ekte&lt;br&gt;
konumunu g&amp;uuml;&amp;ccedil;lendirme arayışına giren Ankara, iki taraftan elde edebileceği&lt;br&gt;
&amp;ccedil;ıkarlarını olabildiğince artırma y&amp;ouml;n&amp;uuml;nde adımlar atmıştır. Yetmiş yıldır &amp;uuml;yesi&lt;br&gt;
olduğu NATO ile ilişkilerinin gerilmesi pahasına fitili ateşlenen bu d&amp;ouml;n&amp;uuml;ş&amp;uuml;m,&lt;br&gt;
Rusya&amp;rsquo;nın Ukrayna&amp;rsquo;yı işgaliyle birlikte hayli kaygan bir zemine taşınmıştır.&lt;br&gt;
Mevcut &amp;ccedil;alışma, merkezine T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;nin değişen g&amp;uuml;venlik yaklaşımını&lt;br&gt;
almaktadır. Bu yeni stratejinin analitik bir &amp;ccedil;er&amp;ccedil;eve i&amp;ccedil;erisinde kavramsallaştırılıp&lt;br&gt;
tanımlanması ve hem ulusal hem de uluslararası seviyedeki olası etkilerinin&lt;br&gt;
tartışılması hedeflenmektedir. S&amp;uuml;re&amp;ccedil; izleme y&amp;ouml;ntemi ile T&amp;uuml;rk dış politikasında&lt;br&gt;
NATO ve Rusya ile ilişkileri etkileyen s&amp;ouml;ylem ve eylemlerin yanı sıra kamuoyu&lt;br&gt;
eğilimlerindeki değişimler incelenecek ve g&amp;uuml;ncel gelişmeler ışığında Ankara&amp;rsquo;nın&lt;br&gt;
pragmatizmden beslenen g&amp;uuml;venlik yaklaşımı a&amp;ccedil;ıklanmaya &amp;ccedil;alışılacaktır.&lt;br&gt;
Klasik g&amp;uuml;venlik stratejilerinden farklı olarak, iki başat akt&amp;ouml;rle de&lt;br&gt;
m&amp;uuml;mk&amp;uuml;n olduğunca aynı mesafede bulunmaya işaret eden risk dengeleme&lt;br&gt;
(hedging) stratejisi, T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;nin NATO ve Rusya karşısındaki son d&amp;ouml;nem&lt;br&gt;
politikasını a&amp;ccedil;ıklamaya daha yakındır. İ&amp;ccedil;erisinde işbirliği ve ihtilaf odaklı&lt;br&gt;
politikaları barındıran ve belirsizlik altında doğan risklerin etkisini azaltırken&lt;br&gt;
olası getirileri artırmayı hedefleyen risk dengeleme stratejisi, b&amp;uuml;y&amp;uuml;k g&amp;uuml;&amp;ccedil;&lt;br&gt;
m&amp;uuml;cadelesine sahne olan b&amp;ouml;lgelerde bulunan ikincil devletlerin &amp;ouml;ncelikli olarak&lt;br&gt;
tercih ettiği g&amp;uuml;venlik stratejilerindendir. Cheng-Chwee Kuik&amp;rsquo;in sunduğu analitik&lt;br&gt;
&amp;ccedil;er&amp;ccedil;eveye g&amp;ouml;re, risk dengeleme stratejisi, uluslararası seviyede &amp;uuml;&amp;ccedil; fakt&amp;ouml;r&amp;uuml;n&lt;br&gt;
eşzamanlı bi&amp;ccedil;imde ger&amp;ccedil;ekleşmesine bağlı olarak uygun bir se&amp;ccedil;enek haline&lt;br&gt;
gelebilir. Bu fakt&amp;ouml;rler, ikincil akt&amp;ouml;re y&amp;ouml;nelik yakın (immediate) bir tehdit&lt;br&gt;
bulunmaması; uluslararası arenada derin bir ideolojik kamplaşma olmaması ve&lt;br&gt;
b&amp;uuml;y&amp;uuml;k g&amp;uuml;&amp;ccedil;ler arası doğrudan bir &amp;ccedil;atışmanın vuku bulmamış olmasıdır. Bu&lt;br&gt;
koşulların sağlandığı g&amp;uuml;n&amp;uuml;m&amp;uuml;zdeki gibi durumlarda ikincil bir devletin&lt;br&gt;
dengeleme veya peşine takılma yerine risk dengeleme stratejisine y&amp;ouml;nelmesine&lt;br&gt;
sebep olan fakt&amp;ouml;rler ise (1) akt&amp;ouml;r&amp;uuml;n maruz kaldığı riskin boyutunu artıran yoğun&lt;br&gt;
stratejik belirsizlik ve (2) getiri maksimizasyonu arayışına yol a&amp;ccedil;an b&amp;uuml;y&amp;uuml;k bir&lt;br&gt;
&amp;ccedil;ıkar beklentisidir. Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte gelişen s&amp;uuml;reci&lt;br&gt;
incelediğimizde her iki fakt&amp;ouml;r&amp;uuml;n de T&amp;uuml;rkiye a&amp;ccedil;ısından mevcut olduğu&lt;br&gt;
g&amp;ouml;r&amp;uuml;lmektedir. Hen&amp;uuml;z &amp;ccedil;ok yoğunlaşmamış bir b&amp;uuml;y&amp;uuml;k g&amp;uuml;&amp;ccedil; m&amp;uuml;cadelesi stratejik&lt;br&gt;
belirsizliği artıran en temel fakt&amp;ouml;rlerin başında yer alırken; T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;nin &amp;ouml;zellikle&lt;br&gt;
Rusya ve kısmen de Ukrayna ile arasındaki mevcut ticaretin hacmi ve doğası&lt;br&gt;
d&amp;uuml;ş&amp;uuml;n&amp;uuml;ld&amp;uuml;ğ&amp;uuml;nde, ilişkilerin bu şekilde devam etmesinin Ankara&amp;rsquo;nın &amp;ccedil;ıkarları&lt;br&gt;
a&amp;ccedil;ısından hayli kritik olduğu g&amp;ouml;r&amp;uuml;lmektedir.&lt;br&gt;
Askeri, ekonomik ve diplomatik boyutlara yayılan bir orta yol stratejisi&lt;br&gt;
olmanın yanı sıra risk dengeleme, birbirinin etkisini n&amp;ouml;trleyen (counteracting)&lt;br&gt;
politikaların eşzamanlı izlenmesini gerektirmektedir. Buna g&amp;ouml;re, Kuik,&lt;br&gt;
dengelemeden peşine takılmaya uzanan bir politika yelpazesinde, iki farklı grup&lt;br&gt;
altında ele alınabilecek beş farklı risk dengeleme stratejisi belirlemiştir. &amp;ldquo;Getiri&lt;br&gt;
maksimizasyonu&amp;rdquo; hedefli ilk gruptaki stratejiler ekonomik faydacılık, bağlayıcı&lt;br&gt;
angajman ve kısmi peşine takılma olarak sıralanabilir. &amp;ldquo;Risk durumuna bağlı&amp;rdquo;&lt;br&gt;
(risk-contingency) &amp;ouml;nlem niteliğindeki stratejiler ise dolaylı dengeleme ve&lt;br&gt;
hakimiyetin reddi olarak sınıflandırılmaktadır. Bu stratejilerden ikisini veya daha&lt;br&gt;
fazlasını, birbirinin etkisini sıfırlayarak riski minimize edecek bi&amp;ccedil;imde&lt;br&gt;
uygulayan ikincil devletlerin b&amp;ouml;lgelerindeki b&amp;uuml;y&amp;uuml;k g&amp;uuml;&amp;ccedil; m&amp;uuml;cadelesi karşısında&lt;br&gt;
risk dengeleme stratejisi izlediğini s&amp;ouml;ylemek m&amp;uuml;mk&amp;uuml;nd&amp;uuml;r. Bu stratejilerin askeri,&lt;br&gt;
diplomatik ve ekonomik alanlara yayılımının yoğunluğu, akt&amp;ouml;r&amp;uuml;n &amp;ldquo;şiddetli&amp;rdquo;&lt;br&gt;
(heavy) veya &amp;ldquo;hafif&amp;rdquo; (light) bir risk dengeleyicisi olduğu hususunda&lt;br&gt;
belirleyicidir.&lt;br&gt;
T&amp;uuml;rk g&amp;uuml;venlik stratejisinde ilk işaretleri takriben 2013 yılında&lt;br&gt;
bulunabilecek değişimin temelinde yatan unsur, Batı ittifakına bağlılığın&lt;br&gt;
sorgulamaya a&amp;ccedil;ılmasına koşut olarak Rusya ile ilişkilerin derinleştirilmesi&lt;br&gt;
olmuştur. T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;nin NATO&amp;rsquo;ya ilişkin ş&amp;uuml;pheciliğine dair 2011 yılındaki Libya&lt;br&gt;
m&amp;uuml;dahalesi &amp;ouml;ncesinde ortaya &amp;ccedil;ıkan ilk sinyaller, zaman i&amp;ccedil;erisinde şekillenecek&lt;br&gt;
bir uzaklaşmanın habercisi niteliğindedir. Takip eden d&amp;ouml;nemde, başta Fransa ve&lt;br&gt;
ABD olmak &amp;uuml;zere bazı &amp;uuml;ye &amp;uuml;lkelerle yaşanan anlaşmazlıklar, T&amp;uuml;rkiye a&amp;ccedil;ısından&lt;br&gt;
ittifakın g&amp;uuml;venlik stratejisindeki merkezi konumunun tartışmalı hale gelmesine&lt;br&gt;
yol a&amp;ccedil;arken, &amp;uuml;ye &amp;uuml;lkelerin T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;yi ittifakın uyumunu tehdit eden bir akt&amp;ouml;r&lt;br&gt;
olarak g&amp;ouml;rmeleri sonucunu doğurmuştur. Bu bakış, İsve&amp;ccedil; ve Finlandiya&amp;rsquo;nın&lt;br&gt;
&amp;uuml;yelik ihtimali karşısında takınılan ikircikli tutum sonucunda gittik&amp;ccedil;e&lt;br&gt;
g&amp;uuml;&amp;ccedil;lenmektedir. Beyaz Saray&amp;rsquo;da Donald Trump&amp;rsquo;ın bulunduğu s&amp;uuml;re&amp;ccedil;te yaşanan&lt;br&gt;
krizler ve ABD&amp;rsquo;nin kendi kurduğu d&amp;uuml;zene y&amp;ouml;nelik ş&amp;uuml;pheci yaklaşımı da iki taraf&lt;br&gt;
arasındaki ayrımın derinleşmesine katkıda bulunmuştur. Aynı s&amp;uuml;re&amp;ccedil;te yaşanan&lt;br&gt;
T&amp;uuml;rkiye-Rusya yakınlaşması, bu gelişmelerden bağımsız olarak ele&lt;br&gt;
alınmamalıdır. İki &amp;uuml;lke, başta Libya ve Suriye olmak &amp;uuml;zere pek &amp;ccedil;ok kritik konuda&lt;br&gt;
aynı tarafta yer almasalar da artan ekonomik işbirliği ve gittik&amp;ccedil;e derinleşen ticari&lt;br&gt;
bağlar zaman i&amp;ccedil;erisinde askeri alana da yayılmış ve Ankara&amp;rsquo;nın Moskova&amp;rsquo;dan S-&lt;br&gt;
400 hava savunma sistemi satın almasıyla zirveye &amp;ccedil;ıkmıştır. Bu d&amp;ouml;nemde&lt;br&gt;
yaşanan Rus u&amp;ccedil;ağının d&amp;uuml;ş&amp;uuml;r&amp;uuml;lmesi ve b&amp;uuml;y&amp;uuml;kel&amp;ccedil;i suikastı gibi krizler d&amp;ouml;nemlik&lt;br&gt;
sarsıntılara yol a&amp;ccedil;mıştır; ancak, &amp;ouml;zellikle 2016 sonrasında ilişkilerdeki olumlu&lt;br&gt;
hava g&amp;uuml;&amp;ccedil; kazanmış ve g&amp;uuml;n&amp;uuml;m&amp;uuml;ze kadar devam etmiştir. Bu değişim, T&amp;uuml;rk&lt;br&gt;
kamuoyunun bakışına da yansımış ve Rusya&amp;rsquo;ya dair olumlu g&amp;ouml;r&amp;uuml;ş bildirenlerin&lt;br&gt;
oranı y&amp;uuml;kseliş g&amp;ouml;sterirken, T&amp;uuml;rk halkının hem ABD hem de NATO ile ilgili&lt;br&gt;
olumlu g&amp;ouml;r&amp;uuml;ş&amp;uuml; genel bir zayıflama eğilimi i&amp;ccedil;erisine girmiştir. En dikkat &amp;ccedil;ekici&lt;br&gt;
olan husus ise kamuoyunda Batı&amp;rsquo;ya g&amp;uuml;venin belirgin bi&amp;ccedil;imde azalmakta&lt;br&gt;
olmasıdır.&lt;br&gt;
Bu &amp;ccedil;er&amp;ccedil;evede, T&amp;uuml;rkiye, g&amp;uuml;venlik algısını NATO merkezli olarak&lt;br&gt;
şekillendirmekten g&amp;ouml;rece uzaklaşarak Batı ittifakı ve Rusya karşısındaki&lt;br&gt;
g&amp;uuml;venlik stratejisini risk dengeleme yaklaşımı etrafında şekillendirmeye&lt;br&gt;
başlamıştır. Ankara&amp;rsquo;nın, Ukrayna&amp;rsquo;daki savaşın başındaki &amp;ldquo;iki taraftan da&lt;br&gt;
vazge&amp;ccedil;meme&amp;rdquo; olarak nitelenebilecek tutumu, bunun en net g&amp;ouml;stergelerindendir.&lt;br&gt;
Ekonomik pragmatizm ile getiri maksimizasyonuna y&amp;ouml;nelen T&amp;uuml;rkiye, savaş&lt;br&gt;
boyunca Batı yaptırımlarına katılmazken Rusya ile ticari ilişkileri, turizmi de&lt;br&gt;
kapsayacak bi&amp;ccedil;imde, olduğu gibi devam ettirmeye &amp;ccedil;abalamaktadır. Buna karşın,&lt;br&gt;
T&amp;uuml;rkiye diplomatik alanda dolaylı dengeleme yoluna y&amp;ouml;nelerek Avrupa Konseyi&lt;br&gt;
ve BM&amp;rsquo;deki oylamalarda &amp;ccedil;ekimser kalmış veya Rusya aleyhine oy kullanmıştır.&lt;br&gt;
Diğer bir ifadeyle, T&amp;uuml;rkiye, ittifak &amp;uuml;yeleriyle keskin bi&amp;ccedil;imde ayrışmaktan itinayla&lt;br&gt;
ka&amp;ccedil;ınmaktadır. Fakat unutulmamalıdır ki b&amp;uuml;y&amp;uuml;k g&amp;uuml;&amp;ccedil;ler arasındaki ihtilafın&lt;br&gt;
yoğunlaşması, hatta doğrudan bir &amp;ccedil;atışmaya d&amp;ouml;n&amp;uuml;şmesi, uluslararası seviyede&lt;br&gt;
belirsizliğin azalmasına ve ikincil akt&amp;ouml;rler a&amp;ccedil;ısından risk dengelemenin&lt;br&gt;
uygulanamaz bir hale gelmesine yol a&amp;ccedil;acaktır. Bu durum, bahsedilen akt&amp;ouml;rlerin&lt;br&gt;
bir se&amp;ccedil;im yapması ka&amp;ccedil;ınılmaz kılacak ve bu tercihe bir bedel eşlik edecektir.&lt;br&gt;
Rusya&amp;rsquo;nın Ukrayna&amp;rsquo;yı işgalinin bu s&amp;uuml;re&amp;ccedil;te bir kataliz&amp;ouml;r rol&amp;uuml; oynaması şaşırtıcı&lt;br&gt;
değildir. G&amp;uuml;venlik stratejisini risk dengeleme eksenine oturtmuş durumdaki&lt;br&gt;
T&amp;uuml;rkiye&amp;rsquo;nin olası bir taraf se&amp;ccedil;imi zorunluluğunun kendisine getireceği y&amp;uuml;k&amp;uuml; ve&lt;br&gt;
yaratacağı sonu&amp;ccedil;ları ihtiyatlı bi&amp;ccedil;imde tartması elzemdir.&lt;/p&gt;</description>
  </descriptions>
</resource>
41
371
görüntülenme
indirilme
Tüm sürümler Bu sürüm
Görüntülenme 4141
İndirme 371371
Veri hacmi 331.6 MB331.6 MB
Tekil görüntülenme 3838
Tekil indirme 348348

Alıntı yap