Kitap Erişime Kapalı
<?xml version='1.0' encoding='utf-8'?>
<resource xmlns:xsi="http://www.w3.org/2001/XMLSchema-instance" xmlns="http://datacite.org/schema/kernel-4" xsi:schemaLocation="http://datacite.org/schema/kernel-4 http://schema.datacite.org/meta/kernel-4.1/metadata.xsd">
<identifier identifierType="DOI">10.48623/aperta.252011</identifier>
<creators>
<creator>
<creatorName>BEKIR, Nurhayat</creatorName>
<givenName>Nurhayat</givenName>
<familyName>BEKIR</familyName>
<nameIdentifier nameIdentifierScheme="ORCID" schemeURI="http://orcid.org/">0000-0001-5304-9279</nameIdentifier>
</creator>
</creators>
<titles>
<title>Çalışan Kadının Din Ve Vicdan Özgürlüğü</title>
</titles>
<publisher>Aperta</publisher>
<publicationYear>2021</publicationYear>
<subjects>
<subject>Çalışan Kadın</subject>
<subject>Din ve vicdan Özgürlüğü</subject>
<subject>İbadet yeri</subject>
<subject>İbadet Özgürlüğü</subject>
<subject>Laiklik ilkesi</subject>
<subject>Çalışma Hakkı</subject>
<subject>Toplumsal Cinsiyet</subject>
<subject>Kesişimsel Ayrımcılık</subject>
<subject>Working woman</subject>
<subject>Working Women</subject>
<subject>Freedom of Religion and Conscience</subject>
<subject>Gender</subject>
<subject>Intersectional Discrimination</subject>
<subject>Ayrımcılık Yasağı</subject>
<subject>Eşitlik İlkesi</subject>
<subject>Discrimination</subject>
<subject>Principle of Equality</subject>
</subjects>
<dates>
<date dateType="Issued">2021-11-01</date>
</dates>
<language>tr</language>
<resourceType resourceTypeGeneral="Text">Book</resourceType>
<alternateIdentifiers>
<alternateIdentifier alternateIdentifierType="url">https://aperta.ulakbim.gov.tr/record/252011</alternateIdentifier>
</alternateIdentifiers>
<relatedIdentifiers>
<relatedIdentifier relatedIdentifierType="DOI" relationType="IsVersionOf">10.48623/aperta.252010</relatedIdentifier>
</relatedIdentifiers>
<rightsList>
<rights rightsURI="info:eu-repo/semantics/closedAccess">Closed Access</rights>
</rightsList>
<descriptions>
<description descriptionType="Abstract"><p>&Ouml;Z</p>
<p>Bu &ccedil;alışma &ouml;ncelikle T&uuml;rkiye&rsquo;deki kadınların &ccedil;alışma hayatına d&acirc;hil edilmesi ve ekonomik bağımsızlıklarını elde etmesi amacına k&uuml;&ccedil;&uuml;k de olsa hizmet edebilmesi doğrultusunda ger&ccedil;ekleştirilmiştir. Kadınların iş hayatında din veya inancın a&ccedil;ığa vurulmasından dolayı karşılaştığı kıyafet ve eşit ibadet yeri problemleri 1982 Anayasası ile korunan din ve vicdan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; kapsamında ele alınmıştır.</p>
<p>T&uuml;rkiye&rsquo;de bu &ccedil;alışmayı yapmanın risklerinin farkında olmakla beraber, d&uuml;nya genelinde ve T&uuml;rkiye&rsquo;de &ccedil;oğulcu, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k&ccedil;&uuml; mahkeme kararlarının, uygulamalarının g&uuml;ndeme gelmesi beni bu &ccedil;alışmayı yapmaya itti. &Ccedil;alışmayı tamamladığım d&ouml;nemde bu hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n korunması yolunda bir&ccedil;ok adım atıldığını ve artık noktalanması gereken bir tartışma olduğunu d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;şt&uuml;m. Ancak tezin yazıldığı d&ouml;nemden bug&uuml;ne kadar ge&ccedil;en zaman zarfında hala T&uuml;rkiye&rsquo;de bizim i&ccedil;in &ouml;nemli olan laiklik ilkesinin tartışıldığını ve d&uuml;nya genelinde sınırlamaların tekrardan g&uuml;ndeme geldiğini g&ouml;rd&uuml;m. Bu, dini g&ouml;r&uuml;n&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n sınırlandırılması tartışmasının devam edeceği anlamına geliyordu. &Ccedil;alışmayı tamamladıktan sonra ortaya &ccedil;ıkan COVID-19 Pandemi s&uuml;reci ile bu sorun bambaşka bir boyuta taşındı. D&uuml;nya genelinde istihdam oranları ve kadınların istihdamı ciddi oranda d&uuml;şerken dini temelde ayrımcılık, yabancı d&uuml;şmanlığı arttı.1 Dolayısıyla &ccedil;alışmış olduğum dezavantajlı grubun ayrımcılığa uğrama ihtimali de arttı. T&uuml;rkiye &ouml;zelinde hukuki anlam- da din ve vicdan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; bakımından kadınların &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; sınırlayan d&uuml;zenlemeler kalkmıştır. İbadet yeri konusunda ise yalnızca mevzuat değişikliği ile halledilebilecek olan eşitlik problemi bulunmaktadır. Bu &ccedil;alışmada da bunlara ilişkin t&uuml;m hukuki s&uuml;re&ccedil; verilmeye &ccedil;alışılmıştır.</p>
<p>Bir devrin kapandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lse de i&ccedil;inde yaşayan herkesin tespit edebi- leceği gibi toplumda gittik&ccedil;e artan bir kutuplaşma ortamı bulunmaktadır. &Uuml;lkede yaşanan ekonomik sıkıntılar bu ortamı olumsuz olarak etkilemekte- dir. Ancak toplumdaki kutuplaşmanın bedelini yine M&uuml;sl&uuml;man kadınlar &ouml;demektedir. Kamuda serbestliğin kalkması ve buna paralel olarak &ouml;zel sek- t&ouml;rdeki esneklik (veya muhafazakarların &ouml;zel sekt&ouml;rde h&acirc;kim olmaya başla- ması) ile M&uuml;sl&uuml;man kadınların g&ouml;r&uuml;n&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; artmıştır. Bu g&ouml;r&uuml;n&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n artması ile belli bir partiye mensup olma &ouml;nyargısı ile karşı karşıya kalan bu kadınlar, &ouml;zellikle kamuda işe alındıklarında liyakatsiz olarak g&ouml;r&uuml;lmektedir- ler. &Ouml;zel sekt&ouml;rde ise hala profesyonel bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml; vermedikleri d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in işe alınmada tercih edilmemektedirler. Hukuki olarak birtakım hakları elde etmiş olsalar da sosyolojik a&ccedil;ıdan başka problemler ortaya &ccedil;ıkmaktadır. Bu da yalnızca hukuk kuralı koymanın veya bir &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; hukuki olarak sağlamanın her zaman yeterli olmayacağını bize g&ouml;stermektedir. Devletin pozitif y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;ğ&uuml; bu noktada &ouml;nem kazanmaktadır. Kentli kadınlar g&uuml;- n&uuml;m&uuml;zde sokakta dini kıyafetlerinden dolayı s&ouml;zl&uuml; veya fiziki saldırıya uğramaktadır. Bu saldırıların en &ccedil;arpıcı &ouml;rneklerinden biri de İstanbul Teknik &Uuml;niversitesi&rsquo;nde araştırma g&ouml;revlisi olan Neşe Nur Akkaya&rsquo;nın Nişantaşı&rsquo;nda bir parkta otururken uğradığı s&ouml;zl&uuml; ve fiziksel saldırıdır. Daha sonra ceza davasına da konu olan olayda Akkaya, arkadaşıyla otururken kendisine &quot;Ben sizden rahatsız oluyorum. Gaziosmanpaşa&#39;ya gidin. Burada yaşayamazsınız. Buradan gidin.&quot; denerek darp edilmiştir. Tez savunmasındaki hocalarımın ve bu konuyla alakadar olan meslektaşlarımın bana sorduğu soru, bu tarz kısıtlamaların tekrar g&uuml;ndeme gelip gelmeyeceğidir. &Ccedil;oğu uzman artık b&ouml;yle bir uygulamanın g&uuml;ndeme gelmeyeceğini ifade etse de bu konuda ben maalesef olumlu bir yaklaşım sergileyemeyeceğim. Daha sıkı koruyucu tedbirler alınmadık&ccedil;a T&uuml;rkiye&rsquo;de aynı sınırlayıcı yaklaşımın tekrar g&uuml;ndeme gelmesi kolay olmamakla birlikte m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye&rsquo;de &ouml;zellikle kadının dini kıyafeti siyasetin g&uuml;ndeminden bir t&uuml;rl&uuml; kurtulamamış ve salt bir &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k meselesi olamamıştır. &Ccedil;alışan kadının din ve vicdan &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;ne ilişkin sınırlamalara bakıldığında mahkemelerin ve idare uygulamalarının gerek&ccedil;esinde dini kıyafet giymeyi-sembol taşımayı tercih eden kadınların tarafsızlık bariyerine takıldığı g&ouml;z&uuml;kmektedir. Temel problem, kıyafetin ya da sembol&uuml;n tercih edilme- sinin tek başına tarafsızlığa aykırı olacak bi&ccedil;imde başkalarının hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerini etkileyebilecek potansiyel bir unsur olarak g&ouml;r&uuml;lmesidir. Bu da sınırlamanın &ccedil;ok genel, soyut ve katı bir bi&ccedil;imde uygulanması ile hakkın &ouml;z&uuml;n&uuml; zedeleyecek bir yaklaşımdır. Anayasa Mahkemesi&rsquo;nin de ifade ettiği gibi &ldquo;Bir dinin herhangi bir dışa vurum davranışının tek anlamının laik dev- lete dini bir meydan okuma olarak yorumlamak ise, bu dinin mensuplarının kendi eylemlerini tanımlama kapasitesini yok saymak anlamına gelir.&rdquo;&nbsp;Hal- buki dışa vurumun sınırlanmasında başkalarının hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerini etkileyen somut fiillerin varlığı ve somut gerek&ccedil;elerin varlığı gereklidir.</p>
<p>&Ccedil;alışmada din veya inancı fark etmeksizin cinsiyetlerinden dolayı dezavantajlı olan kadınların dini dışa vurumları ile beraber kesişimsel ayrımcılığa uğraması g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurularak hukuki s&uuml;re&ccedil; analiz edilmeye &ccedil;alışılmıştır. Ayrıca T&uuml;rkiye&rsquo;ye karşı da başvuru yapılabilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve İnsan Hakları Komitesi (İHK) dışında &ccedil;alışan kadın- lara y&ouml;nelik zengin i&ccedil;erik ve &ouml;zg&uuml;n yaklaşımlara sahip olan Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) ve Federal Almanya Anayasa Mahkemesi (BVerfG) kararlarına da karşılaştırılmalı bi&ccedil;imde yer verilmiştir. &Ccedil;alışmanın basılması i&ccedil;in tekrardan d&uuml;zenlenmesinde plan &uuml;zerinde fazla değişiklik yapılmamış ve yalnızca i&ccedil;erik g&uuml;ncellenmiştir.</p></description>
</descriptions>
</resource>
| Tüm sürümler | Bu sürüm | |
|---|---|---|
| Görüntülenme | 71 | 71 |
| İndirme | 4 | 4 |
| Veri hacmi | 1.5 MB | 1.5 MB |
| Tekil görüntülenme | 66 | 66 |
| Tekil indirme | 4 | 4 |