Veri seti Erişime Kapalı
Can YILMAZ; Oğuz TÜRKOZAN; Bektaş SÖNMEZ; Serap ERGENE ÜZDİYEN; Bahadır TÖRÜN; Metin ERTAŞ
Nesli tehdit altında olan türlerin korunması için öncelikle türle ilgili elde edilebilecek olan tüm biyolojik ve ekolojik bilginin toplanması en önemli hususlardan bir tanesidir. Ektoterm canlılar olarak deniz kaplumbağalarının gelecekte iklim değişikliğinden etkilenmesi muhtemeldir ve dağılımlarını başlıca sıcaklık olmak üzere çeşitli parametreler etkilemektedir. Bu projenin çalışma konusu olan Ceholina mydas (Yeşil Kaplumbağa) dünya genelinde yayılış göstermekte ve Dünya genelinde dünya koruma birliğinin (IUCN) kırmızı listesinde tehlike altında (EN) kategorisinde yer almaktadır.
Bu bağlamda bu çalışma kapsamında varılmak istenen hedefler:Ülkemizdeki yeşil deniz kaplumbağası yuva mikrobiyotasını yeni nesil DNA dizileme yöntemiyle belirleyerek, denizden farklı uzaklıklarda örnekleme yapılan yuvalardaki mikrobiyal tür benzerlik ve farklılıklarını ortaya koymak. Denizden farklı uzaklıklarda örnekleme yapılan yuvalardaki yumurtaların STEF’ne neden olan fungal türleri izole edip tanılamak. Örnekleme yapılan kumsallardaki FSSC türlerinin filogenetik ilişkisini belirlemek. Üreme döneminde görülen STEF hastalığının o dönem için örnekleme yapılan kumsallardaki prevelans ve insidans farklılıklarını belirlemek.Yuvalarda kuluçka süresi boyunca ve kuluçka süresinin cinsiyeti belirleyen orta kuluçka döneminde yuva sıcaklıkları hakkında bilgi sahibi olmak ve kumsallar arası yuva sıcaklık farklarını ortaya koymak. Sıcaklık ve oksijen seviyesinin yavru çıkış başarısına ve yuva içindeki fungal gelişime etkisini belirlemek.
Kazanlı, Akyatan ve Samandağ kumsallarındann toplam 75 yuvanın NGS (Next-Generation Sequencing) metagenomik analizi ile mikrobiyota profilleri belirlenmiştir. Analiz için mikrobiyota cins seviyesindeki bolluk verileri kullanılmıştır. PCA (Principal Component Analysis) ve NMDS (Non-metric Multidimensional Scaling) analizleri kullanılarak topluluk yapılarının benzerliği araştırılmıştır
Yuvalama kumsalları arasında PCA analizine göre, birinci bileşen (PC1) varyansın %52.82’sini, ikinci bileşen (PC2) ise %17.98’ini açıklamaktadır (Şekil 29). Bu, mikrobiyota topluluklarının büyük bir kısmının PC1 boyunca farklılık gösterdiğini ancak genel olarak kumsalların tam olarak ayrılmadığını göstermektedir. NMDS analizi sonucunda da kumsallar arasındaki mikrobiyota dağılımı benzer bir şekilde dağılm göstermiştir (Şekil 29). Akyatan ve Samandağ örneklerinin belirli alanlarda yoğunlaşmasına rağmen, Kazanlı örneklerinin diğerleriyle daha farklı bölgede yoğunlaştığı görülmektedir. NMDS analizi, PCA ile benzer bir örüntü göstermiş, ancak örneklerin daha yayılmış olduğunu ortaya koymuştur. NMDS ve PCA birlikte değerlendirildiğinde, mikrobiyota topluluklarının tamamen farklı olmadığı, ancak belirli türlerin baskınlık gösterdiği düşünülebilir.
Dosyalar erişime kapalıdır.
| Tüm sürümler | Bu sürüm | |
|---|---|---|
| Görüntülenme | 13 | 23 |
| İndirme | 0 | 0 |
| Veri hacmi | 0 Bytes | 0 Bytes |
| Tekil görüntülenme | 7 | 15 |
| Tekil indirme | 0 | 0 |